EREKTİL FONKSİYON BOZUKLUKLARI (SERTLEŞME BOZUKLUKLARI/ İKTİDARSIZLIK)
İmpotans, iktidarsızlık, ereksiyon olamama veya sertleşme bozuklukları olarak bilinen erektil fonksiyon bozuklukları erkeklerde en sık rastlanan cinsel işlev bozukluklarından biridir. Erektil fonksiyon bozuklukları, cinsel birleşmeyi sağlayabilecek yeterli ereksiyon halini başarma ve bunu sürdürebilmede yetersizlik demektir.
Yapılan çalışmalarda, yaş ile birlikte libido hariç her türlü seksüalitede azalma olduğu görülmüş ve bu problemin görülme sıklığının her 10 yılda %10 arttığı gözlemlenmiştir. Dünya genelinde, 50 yaşa kadar olan erkeklerde bu problem %9.1-49.9 arasında değişirken; 70 yaş ve üzeri erkeklerde bu problemin %54.9-94.7 arasında değiştiği gözlenmiştir.
İktidarsızlık neden olur?
Penis ereksiyonu, psikolojik ve hormonal faktörlerin etkili olduğu nörovasküler bir olaydır. Cinsel bir uyarı sonrasında, kavernöz sinirinin uçlarından salınan nörotransmiterler, düz kaslarda gevşemeye neden olur. Arterlerde meydana gelen bu gevşeme sonrasında penis kan ile dolmaya başlar ve ereksiyon meydana gelir.
Erektil fonksiyon bozuklukları, psikolojik, organik (nörojenik, hormonal, arterial, ilaca bağlı olarak) ya da her ikisine bağlı olarak gelişebilir.
İktidarsızlık (impotans) sebep olacak bazı risk faktörleri şunlardır:
Erektil fonksiyon bozuklukları nasıl tedavi edilir?
Günümüzde pelvik taban kas rehabilitasyonu erektil fonksiyon bozuklukları için birincil basamakta yapılması gereken bir yaklaşımdır. Yapılan EMG çalışmaları göstermiştir ki, pelvik taban kaslarının gücü ereksiyon problem olmayan kişilerde, ereksiyon problemi olanlara göre daha fazla bulunmuştur. Ayrıca birçok çalışmada pelvik taban kas çalışmalarının etkinliği ortaya konulmuştur. Egzersizler ile kaslar güçlendikçe, kan dolaşımı artacak ve penise giden damarlardan daha fazla kan geçeceği için ereksiyona katkı sağlanacaktır. Radikal prostatektomiden sonra erken dönemde pelvik taban egzersizlerine başlamak ereksiyonun derecesi ve süresi bakımından olumlu etkilerinin olduğu bildirilmiştir.
Günlük yaşam aktivitelerinde yapılacak düzenlemeler oldukça önemlidir. Ayrıca risk faktörlerini de azaltmaya yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Obezite önlenmeli, sigara ve alkol kullanımı sınırlandırılmalı, düzenli egzersiz yapılmalı ve gerekirse psikolojik destek alınmalıdır.
Erektil fonksiyon bozuklukları için farmakoterapi de oldukça önemli bir basamaktır. İlaçlar ve kas içine yapılan enjeksiyonlar farmakoterapinin temelini oluşturur. Bunun yanında mekanik açıdan destek olması için vakum pompası ve operasyon seçeneği olan penil protezleri de ereksiyon problemlerinde başvurulan seçeneklerdir.
Sonuç olarak;
Ereksiyon problemlerinde tedavi amaçlı birçok yaklaşım bulunmaktadır. Literatürde de birincil yaklaşım olan pelvik taban kas rehabilitasyonu ile pelvik taban kaslarını güçlü tutarak ereksiyon problemlerini çözmek mümkündür. Pelvik taban egzersizlerini ereksiyon problemi olmasa bile öğrenip başlamak, gelecekte oluşabilecek ereksiyon problemlerini de engellemeye yardımcı olur.
REFERANSLAR